Kızıl Bayrak'tan...
Gazetemizin yayına hazırlandığı saatlerde DİSK Genel Merkezi tarafından alınan “genel direniş” kararı doğrultusunda işçiler ülke çapında alanlara çıkıyordu. Eylem oldukça kısa bir zaman önce açıklandı ve dışa dönük herhangi bir özel hazırlığa da konu edilmedi. Dolayısıyla bu da eyleme katılımı olumsuz yönde etkileyecektir. Bu nedenle de “genel direniş” iddiasının gerisine düşme ihtimali yüksektir.
Ancak her şeye rağmen genel direniş iddiasının ortaya konulması (KESK yönetimi de benzer bir çağrı yaptı), “Torba Yasa” karşıtı mücadelenin bundan sonraki seyri bakımından önemlidir. Çünkü ihtiyaç böylelikle bu sendika konfederasyonları tarafından da doğru biçimde tespit edilmiştir.
Ama tespit etmekle yetinenlerin ve pratik gereklerini göstermelik eylemlerle geçiştirenlerin sözlerine güvenilmez.
Önemli olan ihtiyaç olanı gerçekleştirmek üzere planlı ve programlı bir çalışma içerisine girmek, bu yolda mücadeleyi geniş siyasal ve toplumsal güçleri de içerisine alacak biçimde genişleterek kararlı ve samimi bir duruş ortaya koyabilmektir. İddialı açıklamalar ve eylem kararları alanların ne yazık ki böyle bir duruş içerisinde olduğunu söylemek mümkün değildir.
Elbette DİSK Yönetimi “genel direniş” ile ilgili olarak yaptığı açıklamada aynı zamanda mücadeleyi yerellerde de geniş katılımlı ortak mücadele platformlarına dayandırmayı hedefledikleri iddiasındadır. Ama pratik bir kez daha konulan iddianın gerisindedir. Örneğin mücadelenin merkezi durumundaki İstanbul'da DİSK, KESK ve onunla birlikte hareket eden “meslek” örgütleri, “biz karar alırız, katılan katılır” havalarında, HSSGP gibi daha önceki olumlu ortak mücadele deneyimini de ellerinin tersiyle itmektedirler. Bu tür bir anlayışla mücadelenin ihtiyaçlarına yanıt vermeleri mümkün değildir.
Böyle davrananlar mücadeleye sınıfın ihtiyaçlarından değil, dar reformist pencerelerinden bakmakta ve sınıf mücadelesinin önünde aşılması gereken bir engele dönüşmektedirler.
“Torba Yasa”ya karşı mücadelenin kaderinin çizileceği önümüzdeki günler içerisinde olumlu deneyimlerin de ışığında mücadeleyi omuzlama sorumluluğu, sınıf devrimcilerinin ve devrimci-ilerici güçlerin önünde durmaktadır. Bunun gereği ise, yerel ve merkezi mücadeleyi ve örgüt zeminlerini genel direnişi örgütleme hedefi doğrultusunda kurmak ve işletmek demektir.
***
Ekim Gençliği'nin 129. sayısı çıktı. Eksen Yayıncılık bürolarından ve kitapçılardan temin edebilirsiniz. |